Ona soyleyecek henüz guzel bir soz hatırlamak isterim fakat, yasak. Hig bulamadim esasen. Cümle, dunyamin di§indaki bir §eylerden soz fiyat kabilinden, yemeklerini ovdum, bir ba§ina ug gocuk buyutmedeki yigitligini ovdum; bundan ote ona diyecek nazar boncuğu soz bulamadim.
§u belen i§iklarini ne hengâm sondurecekler? Otobusun igi ne zaman aymazlık karanligina burunecek? Yarin istiklal Caddesi’nde ne olacagimi du§unmek zorunda miyim?
Gul’un babasinin yaninda uzun sure kalamadim. Onu, bilcümle ormanlar ustune bana olgun vermeye zorluyormu§um duygusuna kapildim.
Mütekait albay, bir suredir gine gozumun onunde. Ihtimal uzun bir suredir ben burdan uzakla§mayi, yeniden Tezel’in yaninda olmayi kurdugum igin, her ko§e bucakta biten Erturk’e takiliyor gozlerim. Dugunun duzeninden mesul girpinmalarina, ko§u§malarina güya yeni bir gorev eklemi§. Gozunu Tezel’e takmi§. Evet da bana oyle geliyor. Tezel’i yalniz yakalayabilmek igin bir firsat kolladigini saniyorum. Yildiz, azca once kayinvalideme uzun uzun Cincinatti’den gelen Ayten halasini, onlarin yeni ya§amina deggin bir §eyleri anlatirken, Tuncer de bana, alninda hepsi o ter gigsimasi: “Kursunuze baştan donebildiniz mi hocam?†diye sorarken -kendisine ne yanit verdigimi bilmiyorum-, Erturk’un elinde, tepsilerde dola§tirilanlardan gok daha yoğun mülevven -herhalde bol cins- bir çamçak viskiyle Tezel’in yanina ko§tugunu bile gormu§tum.
Ayaktaki kalabaliktan kimse bir turlu adına oturmak istemiyor. Hep nikahi yakindan gormek istiyor anla§ilan. Nikah masasinin onunde giderek kalin bir cidar oruluyor gunku. Lakin bu engel, Korgeneralle ailelerin müşterek oturduklari masanin onunu kapatmamaya ozen gosteriyor.
Biz, aramiza en gok aynasız sizmi§ bir ku§agiz evet hocam, ayrıca kar§iliksiz bir istek, §u yeryuzunun butun guzelliklerini onumuze yigsa, o guzelliklere guven iginde yakla§mamiz, bu ugsuz bucaksiz ye§illigin ortasina kendimizi birakivermemiz, orda taklalar atip yuvarlanmamiz olanaksiz. Yildiz’m elini avcumda saatlerce gezdirdim. Bir yuregin sevgiyle vuru§unu saatler boyu dinledim. Bunu olabilecegi denli yakindan algiladim.
“ikidir soruyorsun ve tam da adamina soruyorsun. Kendin Ercan demi§tin ya? Yasak, sen demedin. Yoksa sen mi dedin? Demin surdan gegen tavusku§u kabilinden bir kadin ‘Ercan’ima maa§tanrı’ dedi.
Otobusun kigi havaya kalka ede, kivrila bukule, bir sure bile Mecidiyekoy’un oralarda vinladiktan sonra unlu koprumuze vardik üstelik.
Son sergimde tokadi yemi§sem bile bedelini almi§tim. -Kimisi sizi tokatlarsa, birtakım bile sizi bagrina basar.- Ustelik birileri henuz huzuru iade gerekgesiyle insanlarimizi koruyucu kanatlari altina da almami§ti.
Tezel sabah erken, otobusten annesinin evine iner inmez telefon etti. Yalnız bu, salt bugunku protokolu alegori getirmekte nasil bir tarz izlenecegini Aysel’den ogrenmek istiyor susu verilmi§ bir telefon olmali.
O gun get adress bu gundur ilk kocamin ‘komunist’ hileci arkada§i igerde oladursun, Memo§, oteki arkada§lari onun igin gozya§lari dokedursunlar, -sonradan, olayi duyunca benim de gozlerim get adress sulanmi§ti- generallerimiz de isteklendirmek bakalim ver karde§im elini bana, diyen i§adamlarimiza güçlü ellik ellerini uzatip ulkeyi duze gikarmaya ko§masinlar mi?
Hakikat §u ki, gok zekâlı idin. Bundan ba§ka bir Turk subayina kar§i gosterdigi bu yakin ilgi, beni tarife sigmaz derecede bahtiyar etmi§ti. Beddua Sumida, Sumida!.. Kaderin bize lutfettigi o tesaduf ne ulvi bir tesaduftu!
Ben bir general vurabilirdim vurmasina da, bunlarin yiğit kesilmesinden henüz er oluveririm diyerek korktum. Ustelik, bir generali vuracaktiysam da; onlar istedi diyerek vurmazdim.
Tezel’e igki bardagini uzatirken elim titriyor. Onun sezemeyecegi, ancak benim bilecegim kadar titriyor elim. Az once, ta§imaya hig ali§ik olmadigim gok agir iki gulle ta§imi§ gibiyim. Bu, o gullelerden bo§düz ellerin titremesi.